Emek Haktır,

Hazreti Süleyman döneminde.

       İki kadın akan dere suyunun kenarında çocuklarıyla eyleşirken birinin çocuğu suya kapılmış kalan diğer çocuğada her iki kadın sahip çıkmış. Biri demiş ki bu kalan benim çocuğum seninkini su götürdü diğeri demişki seninkini su götürdü. Akabinde kavga dövüş Davut peygamberin huzuruna gelmişler. Davut peygamber nedir kavganız diye sormuş. O demiş ki bunun çocuğunu su götürdü bu kalan  benim çocuğum, diğeride aynısını demiş ancak asıl çocuğu suya kapılan daha çok bağırıp çağırdığı için herhalde çocuk bunun diye çocuğu annesine değil de diğerine vermişler. Haydi gidin demişler.

        Davut peygamberin yanindan çıktıktan sonra Hz. Süleyman ile karşılaşmışlar tabi Hz. Süleyman daha küçük yaşlardaymış ve kapıda beklermiş. Kadınlara noldu, davanız nedir demiş. Çocuğu alan demiş ki nolacak çocuk benimdi Baban bana verdi gidiyoruz Hz. Süleyman durun demiş ben Babamla görüşeyim.

        Baba neye göre çocuğun bunun olduğuna kanaat getirdin ki verdin, demiş ki en çok o ağladı, sızladı onun ki olduğuna kanaat ettim. Yok demiş öyle olmaz ya nasıl ikiye bölelim yarısı onun yarısıda onun olsun bağırıp çağırıp çocuğu alan anası olmayan olur demiş, "asıl anasıda yok demiş bölmeyin onun olsun deyince Hz Süleyman demişki anladınız mı kimin çocuğu olduğunu..

Riyavette olduğu gibi,

       Yaşamın her alanında görüldüğü gibi emek çekmeden sahip olmak, Herşeyde olduğu gibi,sahibi emek çekeni, büyüteni, canını malını kaybetmek istemez, onun varolması için her türlü fedekarlığı yapar.

        Emek çekmeden sahte göz yaşlarıyla bağırıp çağırmayla bir şeye sahip olmak isteyen, onun bölmesine, parçalanmasına, yok olmasınada kolay razı olur "çünkü emek çekmemiş".