Ahmet İmrek' Herkes Haddini Bilecek. Türk Bayrağına Uzanan Her Eli Kırarız'

Güç Birliği Partisi Yüksek Haysiyet Divanı ve MYK Üyesi Ahmet İMREK' partim adına Tüm kamuoyuna duyurumuzdur' diyerek Suriye'nin kuzeyinde Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolü altındaki Azez'de gerçekleştirilmek istenen Şanlı Türk Bayrağını yakma girişimine sert tepki gösterdi.

PAYLAŞ
Malatya Derin Haber - Mustafa İZCİ

      Güç Birliği Partisi Yüksek Haysiyet Divanı ve MYK Üyesi Ahmet İMREK” partim adına Tüm kamuoyuna duyurumuzdur” diyerek Suriye’nin kuzeyinde Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolü altındaki Azez’de gerçekleştirilmek istenen Şanlı Türk Bayrağını yakma girişimine sert tepki gösterdi.

       Soykan Parkında basın açıklaması gerçekleştiren Güç Birliği Partisi Yüksek Haysiyet Divanı ve MYK Üyesi Ahmet İMREK açıklamasında;

      “ Bugün bu meydanda bu kadar önemli ve hassas bir konuda tepkimize ortak adına yanımızda yer alan bütün Siyasi Parti İl ve İlçe Başkanları ve üyelerine,  Sivil Toplum Temsilcilerine, Kanaat önderlerine, Diyarbakır, Adıyaman, Elazığ, Mardin’den icabet eden kanaat önderi dostlarımıza, kıymetli basın mensuplarına ve emniyet mensubu kardeşlerimize teşekkür ediyor, sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum.

     2011 yılında komşu ülke Suriye’de  bilinçli bir şekilde çıkartılan iç savaş sonrası hiçbir ülkenin tarihinde daha kanlı ve zulmün gerçekleştiği savaşlara rağmen bu kadar mülteci akınının eşine rastlanmadığı büyük kitlesel göç olan mülteci akını aslında hiçbir tarih kitabında yazmadığı için bilinmeyen 16 Mayıs 1916 yılında doğrudan Osmanlı Devletini ilgilendiren konudur.

     Avrupa’nın büyük devletlerinden emperyalist ve büyük küresel güç olan İngiltere, Fransa ve Rusya arasında gerçekleştirin gizli SYKES PİCOT anlaşması gereği Osmanlı toprakları, Ortadoğu ve arap topraklarının eşit bir şekilde paylaşma amaçlı anlaşma ile daha sonra bu emperyalist ve küresel güçlerin BOP projesi kapsamında, böl-yönet stratejisiyle Türkiye’nin demografik, kültürel, sosyal ve ahlaki bozuklukla etnik, dini, siyasi mezhepsel çatışmaları ile yapmadıkları büyük kitlesel mülteci akınlarıyla ve bunların desteklenmesiyle hedeflerine ulaşma arzusu, Türk kimliğinin yok edilmesi, Türk milliyetçiliğinin ve sisteminin bertaraf edilmesi doğrultusunda mevcut yönetimin ve siyasi erklerinin bu doğrultuda ki gayret ve faaliyetleri, Türklüğü ve Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına aldım söylemi, sınırlarımızı hiç zorlanmadan geçen ve bulunmaları gerekli olan mülteci kamplarının dışına çıkılarak yurt geneline bir yayılımcı sistem ile şehirlerimizin tamamında  konuşlanmaya, demografik, sosyal kültürel, ekonomik ve ahlaki yapımızı bozma yolunda ve duyarlı misafirperver nezih Türk milletinin tahammül ve sabır sınırlarını zorlayacak düzeydedir.

      Eylem ve söylemlerle ve hatta asayişi bozacak suçların artmasına mahal vermekle taciz, tecavüz, cinayet, soygun ve gasp gibi cezai müeyyideler gerektiren suçların artışı ile gerek siyasi erkin, gerek yönetimdeki erkin, gerekse yönetimin talimatlarıyla mahalli idarelerin ekonomik, sosyal destekleriyle sağlanan imtiyazlarıyla ve bu süreç içerisinde gerçekleşen korkunç doğum oranıyla vatandaşlık, diğer yöntemler ile verilen vatandaşlıkla beka sorunu adı altında uygulanan, dış politika sonucu mültecilere güvenli bölge oluşturma adına sınır ötesinde onca şehit düşen Mehmetçiğimin kahramanlığına, yere dökülen kanına necip Türk milletinin hadlerini fazlasıyla aşan mültecilere göstermiş oldukları iyi niyet müsamaha, hoşgörü ve desteğe rağmen Suriye’nin azez bölgesinde şeref ve haysiyet yoksunu vatansız Suriyelilerin hadlerini aşarak, rengini şehidimin  kanından, simgelerini devletimin ve Milletimin üstünlüğünden alan, kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü Albayrağımı yakma cüreti gösteren soysuzları Kahramanmaraş ta mülteci bölgesinde konteyner’lar yakarak eylem yapan azgın Suriyeli mültecileri ve Gaziantep te hangi yetkiyle avukatlık yaptıkları belli olmayan Suriyeli avukatları, Suriyelileri Türk halkına karşı birlik olmaya çalışan Türkiye aleyhine ağıza alınmayacak hakaretler eden ve hatta Türk hükümeti bize ne yapabilir ki diyerek hadlerini aşan, bu topraklardan biz değil siz gidecekseniz diyecek kadar bu aşağılık avukatları ve Suriyeli göçmen ve mülteciler derneği başkanlarını lanetliyor ve nefretle kınıyoruz.

       Bu sorumsuzluk ve had bilmezlik cezasız kalmamalı, karşılığı ve cezası verilerek hadleri bildirilmelidir. Toplum olarak bu mülteci politikasının yanlışlığının bilinciyle sistematik olarak bilinçli bir şekilde uygulanan bu mülteciliğin ve fütursuzca verilen imtiyaz ve vatandaşlıkların, mal edinmelerinin durdurulması ve son bulması ve bu misafirliğin çok uzadığını hatta bu misafirlerin hadlerini aşarak ev sahiplerini göndermeye kalkarak hadsizliğini ortadan kaldırmak, bozulan kültürel, demografik, sosyal, ekonomik  ve ahlaki değerlerimizin, örf adet ve göreneklerimizin tekrar inşasının sağlanması için BOP projesinin önemli unsurlarından olan başta mülteci Suriyeliler olmak ve ne amaçla geldikleri belli olmayan Afganlı mültecilerin vatandaşlıkları da iptal edilerek periyodik olarak ülkelerine gönderilmeleri, ülkemizin ve milletimizin geleceği, refahı ve huzuru için elzemdir. Doğan hiçbir mülteci ülkemin zenginliği değil, ülkemin geleceğine açık bir tehlikedir. Türkiye Türklerindir ve öyle kalacaktır.

       Böyle vehim olayların bir daha olmaması, mülteci sorununu radikal bir çözümle son bulacağı ve ülkemin refaha, huzura, mutluluğa ermesi umuduyla şu an bu alanda böyle önemli bir konuda yanımızda olan birbirinden  kıymetli hazirunu ve kamuoyunu Güç Birliği Partisi Genel Başkanı Ali Karnap adına Yüksek Haysiyet Divanı ve MYK üyesi olarak saygı, sevgi ve hürmetle selamlıyorum. “

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN