AKK Başkan Yardımcısı Dr. Basa: Deprem Gerçeği İle Yüzleşmeliyiz
Başkent Türkiye Kent Konseyleri Birliği'nin 'Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi Farkındalık Programı'na ev sahipliği yaptı.
Başkent; Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin ‘Türkiye’de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi Farkındalık Programı’na ev sahipliği yaptı. Programda konuşan Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa, "Deprem gerçeği ile yüzleşmeliyiz" dedi.
Programda konuşan İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu, Türk İnternet Medya Birliği Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa, doğa olaylarını felakete çevirenin insanoğlu olduğunu söyledi. Dr. Basa, "Çünkü doğanın hareket eden insan gibi bir yaşantısı vardır. O yaşantıya insanoğlu uyum sağlamak zorundadır. Deprem doğanın kuralıdır ve tam da olması gerektiği gibidir. Günün birinde deprem olmazsa yeryüzünde yaşam bitmiş demektir.
Dünyanın bugünkü şeklini alması milyonlarca yıl sürmüştür, ancak uygarlıkların kurduğu insan yerleşimleri bir dakika içinde yerle bir olabilmektedir. Deprem olmasa denizler, dağlar, maden yatakları olmazdı. Tarım yapamazdık, ırmaklar olmazdı. Bu doğanın kanunudur, kuralıdır. Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunan ülkemizde, geçmişte birçok yıkıcı depremler yaşandığı gibi, gelecekte de meydana gelebilecek depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrama riski ile her zaman yüzleşmeye hazır olmalıyız. Artık; deprem umursamazlığından vazgeçip deprem gerçeği ile yüzleşmenin zamanı gelmiş, geçmektedir" dedi.
'TÜRKİYE BİR DEPREM ÜLKESİ'
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu söyleyen Dr. Basa konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu gerçek maalesef bizlere yaşadığımız son depremlerle en acı şekilde hatırlatıldı. Yapılması gereken her an yıkıcı bir deprem olabileceğini bilerek, arabamızı alırken gösterdiğimiz hassasiyeti, çocuklarımızın ve bizim hayatımızı koruyacak olan evlerimizi seçerken de göstermeliyiz. Ankara Kent Konseyi olarak yaşadığımız afetin yaralarını sarmak için “Dayanışma Depremden Güçlüdür” diye başlattığı organizasyon ile binlerce aileye dokunabildik. Bunun için bir nebze olsun hüznümüz hafifledi.
Bu süreç içerisinde gece gündüz ortaya koyduğumuz dayanışmada depremin ilk günlerinde itibaren maddi değeri yaklaşık 40 Milyon TL olan ağırlığı 565 ton 46 araç bölgeye gönderdik. Afetin ilk şokundan itibaren Ankara’ya gelen 3000 aile başkentteki yurtlara, hayırsever ev sahipleri, bağ evleri ile ilişkilendirilerek konaklamasını sağladık.
Yüzyılın afetini yaşarken kurduğumuz sosyal mağaza ile Ankara’ya gelen misafirlerimizden 7.000 aileden 42.000 kişiye 1.680.000 adet giysi, hijyen malzemesi, oyuncak ve ev eşyası vb gibi malzeme desteği sağlandı. Bunların maddi değeri yaklaşım olarak 66 milyon tutarında destek sağlandı. Ayrıca aracı olduğumuz yardımlarla toplam değeri 200 milyon TL’yi bulan katkıyı sağlamanın mutluluğu içindeyiz"
Deprem bölgesinden gelen veyahut Ankara’da yaşayıp yakınları deprem bölgesinde olan 545 kişiye Psiko-Sosyal Destek sağlandığını kaydeden Basa, "Depremin ilk anından itibaren Gençlik Meclisimizin ve paydaşlarımızın 1850 genci fiziksel ve akıl emeği ile süreci koordine ettik. 20 gün boyunca hem bölgeye hem de bölgeden gelen ailelerimiz ile birlikte dayanışma sürecini yürütürken online sistemler 5020 kişi ile bu büyük dayanışmayı sürdürdük. Sonuçta; Ankara Kent Konseyi Olarak; 1800 Bileşenimizin ; bir amaç etrafında Birleşenimiz, Çalışma gruplarımızdaki 5000 gönüllümüzün; gönüldaşımız, 5000 gencimizin; ise en büyük gücümüz olduğunu daha iyi anladık. Süreçte emeği geçen herkese minnettarız." ifadelerini kullandı.