Ramazan Bayramı'nda Gıda Alışverişi ve Beslenme

Gıda Mühendisleri Derneği Malatya İl Temsilcisi ve Esenlik AŞ Gıda Mühendisi Nihayet Alagöz 'ün Bayram Mesajı

Pandeminin etkisinin kısmen azalması ve tedbirlerin hafifletilmesiyle birlikte, Ramazan Bayramı'nı daha rahat şartlarda geçirecek olmanın sevincini hep birlikte yaşıyoruz. Bayram günlerinde devam ettirdiğimiz en önemli geleneğimiz, mükellef sofralarla ve lezzetli ikramlarla misafirlerimizi ağırlamaktır. Bu nedenle yapılacak bayram alışverişlerinde gıda ürünlerine ağırlık vermekteyiz.

Son zamanlarda gıda enflasyonunun kontrol edilemeyecek düzeylerde artmasıyla birlikte tüketiciler açısından maalesef taklit ve tağşiş tehlikesinin çoğalma ihtimali ortaya çıkmıştır. Raflarda gün geçtikçe artan gıda çeşitliliği ve hammadde tedarik sıkıntıları ile birlikte ortaya çıkan, ismini taklit ve tağşiş gıdalar olarak duyduğumuz bazı gıdalar çeşitli amaçlarla ürünler içerisine eklenip bizlere sunulabilmektedir.

Ülkemizde en çok taklit ve tağşiş yapılan gıdaların başında bal, işlenmiş et ve süt ürünleri, bitkisel yağlar, alkollü ve alkolsüz içecekler, çikolata, enerji içecekleri, kahve, şekerli ürünler ve baharatlar gelmektedir. Bu nedenlerle Tarım ve Orman Bakanlığı'nın düzenli olarak ilan ettiği taklit tağşiş listeleri dikkate alınarak ve etiketler dikkatlice okunarak alışveriş yapılmasına özen gösterilmelidir. Gıda israfının da önüne geçilmesi amacıyla, tüketim tercihlerine uygun gıda alışverişi yapılması özellikle günümüz ekonomik şartlarında çok doğru bir davranış olacaktır.

Bir başka önemli konu ise Ramazan Bayramı boyunca beslenme düzenidir. Ramazan Ayında otuz gün boyunca tutulan oruçların ardından, bu günlere mükafat olarak geçirilen Ramazan Bayramı'nın getirdiği heyecan ve sevinçle gıda tüketimi konusunda bazen sınırlar aşılabilmektedir. Bu nedenle bayram boyunca dikkat edilmesi gereken en önemli konu, doğru ve sağlıklı beslenme olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ramazan ayını oruç tutarak geçiren insanların rutin beslenme alışkanlıkları, köklü bir şekilde değişmektedir. Yaklaşık olarak 12-14 saati geçen bir açlık süresinden sonra kurulan iftar sofralarında lezzetli yemekleri genelde tatlılar, şekerli şerbetler ve içecekler takip etmektedir. Bu 3 günlük Ramazan Bayramı günlerinde ise hızlı bir şekilde rutin beslenme alışkanlıklarına dönmek bile riskliyken, insanlar çoğunlukla yoğun ve dengesiz beslenmeyle geçen bir 3 gün geçirmektedir. Bunun yanı sıra geleneklerimiz gereği yapılan Bayram ziyaretleri şeker, tatlı, pasta ve kek gibi ikramlarla süslenmektedir. Tabi ki Bayram ziyaretleri bu ikramlar sayesinde daha eğlenceli geçmektedir. Ancak çoğu zaman bu yoğun ziyaretler, mide rahatsızlıklarıyla sonuçlanabilmektedir.

Eğlenerek ve keyif alarak geçirilmesi gereken bu günlerin, rahatsızlıklar sebebiyle kabusa dönüşmemesi için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle hatırlayabiliriz:

• Minimum tuz alımı; Tuz alımınızı kontrol edin. Çok fazla tuz, kan basıncını yükselttiği için özellikle kalp için sağlığı açısından tehlikeli olabilir. Bu nedenle tuz alımını minimumda tutun.

• Şeker düzeyini koruyun: Severek tükettiğimiz şekerli yiyeceklerin aşırı miktarlarda yenmemesi gerektiğini biliyoruz. Genellikle Bayramlarda kahvaltıdan itibaren şekerli yiyecekleri tüketmeye başlıyoruz. Gün içindeki öğünlerimizden sonra da bin bir emekle hazırlanmış olan tatlıları afiyetle yiyoruz. Bu şekerli yiyecekleri ne kadar sevsek de kontrollü olarak tüketmeliyiz. Tatlıları aşırı yemekten kaçınmanın en iyi yolu, onları diğer insanlarla paylaşmak olabilir.

• Yağlı yiyeceklerden kaçının: Belirli bir zaman aralıklarında, bir ay boyunca yemek yedikten sonra vücut bu rejime alışır. Bayram günlerinde birden çok fazla yağlı yiyecek tüketmek mideye zarar verebilir ve hazımsızlığa da neden olabilir. Lezzetli görünen yağlı bir şey yemek istiyorsanız, sizi doyuracak kadar küçük porsiyonlar tercih edin.

Çok yemek yemeye kendinizi kaptırmamaya özen gösterin.

• Dengeli öğünler tercih edin: Dengeli bir beslenme için proteinler, karbonhidratlar ve sebzelerin ölçülü bir karışımı gereklidir. Gün içinde tükettiğiniz gıdalar arasında meyve, sebze, ekmek, tahıllar, et, balık, süt ve süt ürünleri yeterli oranlarda bulunmalıdır. Buğday, yulaf, mısır, fasulye, mercimek gibi besinler kaliteli karbonhidrat kaynaklarıdır.

Aşırı yemek çok büyük bir hatadır: Yiyecekleri çok miktarda tüketmek bir takım sağlık sorunlarına yol açabilir. Tüketiminizi kontrol etmediğinizde, bu durum hazımsızlığa ve midede dengesiz asit üretimine asitliğe neden olabilir. Yiyecek tüketimi ne kadar az olursa, hazımsızlıktan muzdarip olma şansınız o kadar az olur.

• Bol bol su tüketin: Bayramda, o günlerin sevinci ve heyecanıyla susuz kalmayın. 30 günlük katı bir rejimden sonra, glikojen seviyeleri alt üst olur. Bol su içmek bu seviyeleri normale döndürür. Ayrıca gün boyu kendinizi zinde ve enerjik hissetmenizi sağlar ve ailenizle birlikte Bayramın tadını çıkarırsınız.

Tüm sevdiklerinizle birlikte bu Ramazan Bayramı'nın tadını doyasıya çıkarmanızı ve unutamayacağınız kadar güzel zamanlar geçirmenizi dileriz. Kendinizi ülkemizin zengin lezzetleriyle şımartın, ancak bu Bayram sağlıklı kalmak için yukarıda belirttiğimiz ipuçlarını unutmayın.
Mutlu Bayramlar…

Nihayet Alagöz

Gıda Mühendisleri Derneği Malatya İl Temsilcisi ve Esenlik AŞ Gıda Mühendisi

Bakmadan Geçme