Sahipsiz Şehir MALATYA
Başlığa bakıp öyle Malatya'yı sahipsiz sanmayın Anadolu'yu Türklere yurt yapan Battalgazi'nin torunları sahipsiz kalır sanmayın.
Şükrü GÖKÇE'nin Kaleminden…
Başlığa bakıp öyle Malatya'yı sahipsiz sanmayın Anadolu'yu Türklere yurt yapan Battalgazi'nin torunları sahipsiz kalır sanmayın, kendini memleketine adamış 6 milletvekilimiz, biri büyükşehir belediyesi olmak üzere 13 ilçe başkanımızla birlikte 14 tane belediye başkanımız 70 küsür dernek ve sivil toplum kuruluşumuz ve sayısını bilmediğim basın organlarımız var…
Tüm bunlar varken Malatyaya sahipsiz şehir demek sahiplere haksızlık olur , bizim sorunumuz galiba sahipsiz olmakla değil sahiplere sahip olmamakla alakalı .
Sahiplere sahiplik ehliyeti verdikten sonra onlara sahip olamıyoruz , aramıza mesafeler giriyor görmüyorlar , duymuyorlar , konuşmuyorlar . Makamlarının büyülü ihtişamına kapılıp onları o makamlara getiren halkı kaderleri ve kederleri ile başbaşa bırakıyorlar . Bağırsan sesini duyuramazsın , bu noktada top yekün sesini yükseltmen gerektiğinde sivil toplum kuruluşlarına iş düşmekte , ama maalesef 70 küsür dernek ve sivil toplum kuruluşunun 7 tanesi bile bir araya gelip bu halkın sesi olmaya yeltenmiyor .
Kimisi iktidara yakın olmak için sus pus , kimisi siyasi söylemlerle birilerinin adamı olarak yaftalanmaktan korkmakta . Oysa STK lar halkın sesidir , hiçbir güç , makam ve menfaat gözetmeden halkın sesi olmaya , bu uğurda iktidara muhalefet , halkın menfaatleri için muhalefete dahi muhalefet etmekten çekinmemelidir .
Asrın felaketi olarak adlandırılan 6 şubat depreminden sonra aynı kaderi yaşamış diğer iller ile Malatyayı mukayese ettiğimizde depremde en fazla zarar gören Kahramanmaraş , Hatay ve Adıyamandan sonra Malatyanın bugününü göz önüne alırsak Malatya'nın üvey evlat muamelesi gördüğünü anlamak hiçte zor olmaz .
Malatya deprem sonu yaşadığı olumsuzluklar nedeni ile kalife eleman ve beyin göçü vermiş , büyükşehir statüsünü bile kaybedecek nüfus göçü vermiş bir şehir . Malatya nüfusunu ayakta tutan bir avuç toprağı için memleketini terketmeyen köylülerimizdir .
Peki bu yıl köylülerimize reva görülen muamelenin müsebbibi kimlerdi , Malatya ekonomisini ayakta tutan kayısı üreticisinin ahını alanlar kimlerdi , üreticinin masrafını bile karşılamayacak fiyatlarla kaysısını satmasını bekleyip Eylül ayına kadar Kaysı taban fiatını açıklamayan TMO dan hesap sorulabilecek mi , Merkez konteyner kentlerde yaşayan halka bedava elektrik su veren ama köylü kardeşimin konteynerında kullandığı suyu ücretlendiren belediyeye hesap sorulabilinecek mi.
Niyetim burada sorunları sıralamak değil , şayet öyle bir niyetim olsaydı ben sorunları sıralamaktan siz okumaktan sıkılırdınız . Niyetim şu ki , sahiplere sahip çıkın zira onlar size sahiplik etmeyi çoktan unutmuş , sahipler sahiplenilmiş …
Sesimizi duyurmak istiyorsak bir olmak birlik olmak zorundayız , bu şehrin menfaatleri için iktidara da muhalefete de muhalefet edecek , doğruları muhattabının gözünün içine baka baka söyleyecek STK lara ve basınımıza ihtiyacımız var .
Unutmayalım ki bizim sahiplenilmeye değil , kendi özgüvenimize ve haklarımıza sahiplenmeye ihtiyacımız var . Zira gücünü kendinden almayan hiçbir oluşum , birey , topluluk ilelebet güçlü kalamaz.
Kadim şehir Malatyamıza sahip çıkalım . Şerefli ve cesur Basınımız ve Sivil Toplum Kuruluşları ile bu mümkündür , yeter ki kendi gücünüze güvenelim.
Şükrü Gökçe
Akçadağlılar Dayanışma Derneği
Battalgazi İlçe Başkanı