Başkan Fidanel Uyardı' Son Şansımızı Basit Hatalar Yüzünden Tepmeyelim'

          Malatya, 6 Şubat depremlerinin ardından kent genelinde ciddi bir yapı kaybıyla karşı karşıya kaldı. TMMOB Mimarlar Odası Malatya Şube Başkanı Yunus Emre Fidanel, kentin yeniden inşasında kritik bir role sahip olan ‘Rezerv Alan’ sistemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

           Fidanel, halk arasında konuya dair bilgi eksikliği ve yanlış anlaşılmalar olduğunu belirterek, bu sistemi ve sürecin nasıl yürütülmesi gerektiğini ayrıntılı bir şekilde anlattı.

MALATYA’NIN YAPI STOĞUNUN YÜZDE 45’İ KAYBEDİLDİ

            Başkan Fidanel, yaşanan depremler sonrasında Malatya’nın yapı stoğunun yaklaşık %45’ini kaybettiğini ve on binlerce binanın yıkılmasıyla hem şehirde hem de kırsalda geniş boş alanların oluştuğunu belirtti. Bu kaybın telafi edilmesi için iki temel yol olduğunu vurgulayan Fidanel, “YERİNDE DÖNÜŞÜM” ve “REZERV ALAN” seçeneklerini gündeme getirdi. 

            Ancak, “Yerinde Dönüşüm” sisteminin gerek mali sıkıntılar, gerekse mülk sahiplerinin ortak karar alamaması ve teknik problemler nedeniyle çalışmasının zorluğuna dikkat çekti. Geçen 1,5 yıllık süreçte bu öngörüsünde haklı çıktığını belirten Fidanel, bu sistemin işler hale gelmesinin artık neredeyse imkânsız olduğunu ifade etti.

“YERİNDE DÖNÜŞÜM YETERSİZ KALACAK”

          Fidanel, Yerinde Dönüşüm sistemindeki kredi ve hibe desteğinin artırılsa dahi önümüzdeki 20 yıllık süreçte yıkılan binaların sadece %5’inin yeniden inşa edilebileceğini belirtti. Bu öngörü, Malatya’nın yerinde dönüşümle ayağa kalkamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Fidanel, devletin gücü ve hızının devreye girmesiyle ancak 5 yıl içerisinde bir toparlanma sürecine girilebileceğini, bu sürecin temelinin de “Rezerv Alan” sistemi olduğunu vurguladı.

REZERV ALAN SİSTEMİ: HIZLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜM

          “Rezerv Alan” sisteminin, mahalle mahalle, ada ada projelerin hazırlanması ve hızlı inşaat süreçlerinin başlamasıyla birlikte, vatandaşların eski evlerine en yakın noktalarda 1-2 yıl içinde yeni evlerine kavuşmalarını sağlayacağını ifade etti. Fidanel, bu sistemde özel müteahhitlerle çalışmak yerine, devlet desteğiyle maliyetlerin 10 yıl vadeli şekilde ödeneceğini, bu sayede taksitlerin ekonomik şartlar nedeniyle giderek daha hafif kalacağını belirtti. Böylece vatandaşlar için uzun vadede maliyetin neredeyse bedavaya geleceğini vurguladı.

HALKIN ENDİŞELERİ VE İTİRAZLARI

           Fidanel, halkın ‘Rezerv Alan’ sistemine karşı çıkmasının temel sebeplerinden birinin, tapulu mallarının ellerinden alınacağı ve mağdur edilecekleri endişesi olduğunu söyledi. Bu endişelerin, sürecin şeffaf yürütülememesi, doğru bilgilendirmenin yapılmaması ve rant kaygılarından kaynaklandığını belirtti. Şeffaf ve güvenilir bir sürecin işletilmesi gerektiğini vurgulayan Fidanel, yerel inisiyatiflerin de sürece dahil edilmesi gerektiğini savundu. Bu sayede hem vatandaşların güveninin kazanılacağını hem de yöneticilerin bu ağır yükü tek başlarına taşımak zorunda kalmayacağını ifade etti.

ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİK VURGUSU

            Yunus Emre Fidanel, ‘Rezerv Alan’ sisteminin belirlenmesi ve sınırlarının çizilmesi sürecinde çifte standartlardan kaçınılması gerektiğine dikkat çekti. Bu süreçte dedikoduya mahal vermeden, son derece şeffaf ve hesap verebilir olunması gerektiğini belirtti.

“SON ŞANSIMIZI BASİT HATALAR YÜZÜNDEN TEPMEYELİM”

            Fidanel, son olarak, ‘Rezerv Alan’ konusunun doğru anlatılamaması ve iletişim kazaları nedeniyle vatandaşların ikna edilememesi durumunda, sürecin tıkanacağı ve Malatya için büyük bir fırsatın kaçırılacağını ifade etti. “Son şansımızı basit bir hata yüzünden tepmeyelim lütfen,” diyerek, yetkililere ve halka, bu sürecin titizlikle yönetilmesi çağrısında bulundu.

          Başkan Fidanel’in bu kritik uyarıları, Malatya’nın yeniden inşasında doğru stratejilerin belirlenmesi ve halkın güveninin kazanılması açısından büyük önem taşıyor. Kentin geleceğini şekillendirecek bu süreçte, şeffaflık ve iş birliğinin önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.