Beydağına Derdimi Döktüm

         Ben hiç bir zaman Hamit Kiraz şunu yaptı, bunu yaptı demedim. Oldukça mütevazi davrandım. Mevki makam ve sermaye sahiplerini hep kendimden akıllı gördüm. 

Hep insanların mutluluğu için çalıştım. 

        Köyümü kentimi insanımı, inandığım düşünce uğruna, her türlü fedakârlığı yaptım. Biri bana "değer miydi bu insanlar için? " dediğinde nefret ederdim.

DURUP DURURKEN NİYE YAZDIM, 

          İnsan bazen sıkılır derdini bir dostuna bir arkadaşına döker. Bende bu yazıyı yazarken beydağına yürüyüşe gittim, döndüm etrafa  baktım, dağ sakin sessiz. Aklıma geldi dağ beni dinler diye kısaca yazayım dedim biraz derdimi.. 

KISA KISA.. 

Ben genç yaşta köyde muhtar oldum. 

        Köye yol götürüyordum,  babam derdi ki; herkesin evinin önüne yol gitsin, sonra bizim eve önüne gelsin. Elektirik götürdüm yine aynı herkesin evinde elektrik yansın sonra bizim evde yansın. 
Bu yaşanmışlıkları çoğaltabilirim. 

      Yani bize sıra  gelirse derdi,Ayrıca o zaman şimdiki gibi değildi, misafir çoktu.  Önce misafir yer içer, artarsa evin külfetine. 

       Daha sonra yerel yönetimlerde İl Genel Meclisi Üyesi olarak 10 yıl görev yaptım. Yine aynısı tek amacımız hizmet, çabamız insanların mutluluğu. Tabiki kolay işler değildi, devletten aldığımız hizmeti yerine ulaştırılmasında da kendi bireysel imkânlarımızla karşılıksız bir taşeron gibi büyük bir fedakârlıkla, kendi evimizi işimizi unutarak gece gündüz demeden çalıştık.

            Beraber çalıştığım ilin valilerinden, ilçe kaymakamlarından, daire amirlerinden, şahsıma bir çakıl taşı istemiş değilim. 
 
       Asıl fedakârlığımı İl Genel Meclisi Üyesi seçildiğim CHP’de yaptım. Ancak babam derdi, siz kendiniz anlatmayın başkası sizi anlatsın. Babamın affına sığınarak, hayatta olsaydı o da biraz anlatabilirsin derdi. 

        Bizim evde hep siyaset konuşulurdu, o nedenle çocuklarda ister istemez siyasetle ilgilendiler.
1994'de İl Genel Meclisi Üyesi adayı oldum. 30 yıldır görevli görevsiz partiye hizmet ettim. Birileri sorar ne yaptın? 

        Birincisi Yeşilyurta, il meclisi üyesi iken ilçe örgütünün bir çok giderlerini karşıladım ve kendi seçimlerimde tek başına çalışarak partinin oyunu ikiye katladım, bu güne kadar 
partinin tüm etkinliklerine aralıksız katıldım, her seçimde kendi imkanlarımla adayların seçim çalışmalarına katıldım.

         İmkanlar ölçüsünde maddi manevi katkıda bulundum. Katkı deyince araç gereç ağırlama giderleri ne gerekirse yaptım. Yine de mütevaziliğim ağır basıyor birileri bana kızmasın.

           Malatya’da benim kadar partiye emeği  olan, kimseyi göremiyorum. Ben ailemle cebimdeki parayla yüreğimle ordaydım. En uzak köylere mezralara ben giderdim.

        Bu süre içerisinde bir kaç vekille çalıştım. Onlara da saygıda hiç bir zaman kusur etmedim. 
Ancak hiç bir vekilden şahsıma çocuklarıma bir şey istemedim. Onların benden istedikleri olmuştur.
Bir tek amacım insanlara daha çok hizmet edeyim, emek çektiğim partim ve düşüncem iktidar olsun diye.

         Birilerine anlatsam diyebilir "e yapmasaydın" nasıl olsa dağ demez diye, dağa anlattım.
 Maddi manevi her şeyimi verdim diyebilirim. 
 
            Ancak beni teselli eden her mahallede her köyde kapısını çalacağım bir dostum var. Bununla gururluyum, sitemimde kendime herkese saygılar...