Asrın felaketi diye kabul edilen ve şiddeti yüzlerce Atom bombasına denk Kahramanmaraş Depremlerinin üzerinden 7 ay gibi bir süre öyle veya böyle geçti.
Asrın felaketi diye kabul edilen ve şiddeti yüzlerce Atom bombasına denk Kahramanmaraş Depremlerinin üzerinden 7 ay gibi bir süre öyle veya böyle geçti.
11 ili etkileyen depremlerde en fazla yıkımın yaşandığı il maalesef Malatya oldu. Can kaybımız diğer illerden düşük olması bizleri bir nebzede olsa sevindirirken yıkımın boyutları ise korkunç boyutta. Kimimiz yakınımızı, kimimiz ise tanıdıklarımız kaybettik. Allah vefat edenlere rahmet eylesin.
Malatya’da orta ve ağır hasarlı olarak 45 bin bina zarar gördü diyebiliriz. Diğer bir bakış açısı ise binalar bu kadar şiddetli depremlere rağmen yinede görevlerini yaptı diyebiliriz. Malatya’da Can kaybının az olması da bundan dolayıdır.
Şimdi asıl konuya gelmek istiyorum. Malatya’da 6 Şubat’tan beri devletimiz sağ olsun tüm imkânlarını seferber ederek Kurum ve Kuruluşları harekete geçirterek yaraların sarılmasını sağlamaya devam ediyor. Bu süreçte yapılan en büyük hatalardan birisi buraya il dışından Vali, Kaymakam, Daire Müdürleri atamaktı. Bu atanmalar güzel lakin bari Malatya’da görev yapmış Malatya’yı bilen, veya yabancı dahi olsa Malatya’nın yetkililerinin yanında yardımcı olmaları için gönderilmelilerdi. Malatya’ya tamamen yabancı isimlerin özellikle bu hassas süreçte uygulayıcı olması oldukça yanlış oldu. Hani derler ya bildiğin ayranı bilmediğin yoğurda değişme. Malatya’da görev yapan Malatya’yı bilir, dışarıdan gelen beni ne bilsin gibi. Dışarıdan gelen yetkililer yine Malatya’daki mevkidaşlarına Malatya’yı sordu, sahayı tanımayan sahada galip olamaz. En büyük yanlış uygulama buydu.
İkincisi Deprem komitesinde Malatyalı vekilin olmayışıydı. Bakanlık yapmış vekilimiz ve MKYK Üyesi vekillerimiz olduğu halde Deprem komitesinde yer alamadı. Niye alamadı bunları da sorgulamak gerek.
Malatya’da depreme hazırlıklı tek kurum Malatya Büyükşehir Belediyesi olduğunu gördük. Depremlere ve afetlere hazır ekiplerle depremin ilk dakikalarında sahada profesyonel anlayışla hem arama kurtarmalara başladı hem de vatandaşların soğuk kış gününde hem gıda hem de barınma sorunlarının çözümüne katkı sundu.
Depremden dolayı iller arası açılamayan yolların aksine Başkan Gürkan’ın talimatlarıyla kente giriş ve çıkışlarda sorun yaşanmadı. On binlerce Malatyalı vatandaşlar il dışına rahatlıkla sevk edildiler. Bundan dolayı Malatya’da can kaybı fazla olmadı diyebiliriz.
Selahattin Gürkan Başkan’ın geldiği günden beri yaptığı devasa projelerin önemi depremde meydana çıktı. Ekmek Fabrikası, Esenlik Marketler, Belsos ve Motaş’ın ücretsiz hizmetleri takdire şayandır. Açtırdığı alternatif yollar hayat kurtardı. Kimse kusura bakmasın Selahattin Başkan’a Malatyalılar ne kadar teşekkür etseler azdır.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’in Şehit Fevzi Mahallesindeki Kentsel Dönüşüm Projesi de unutulmamalı. Battalgazi Deprem sınavını en iyi veren ilçelerden oldu. Çünkü Osman Başkan da geldiği günden beri Depreme karşı ilçeyi hazırlamak için gecesini gündüzüne kattı.
Sonuçta meyvesini de aldı. Geçtiğimiz gün hak sahiplerine dağıtılan Toki evlerini alanların Başkan Güder’e teşekkürleri görülmeye değerdi.
MALATYALI HUZUR İSTİYOR
Malatya’da milletin alışık olmadığı durumlarda yaşanmaya devam ediyor. Huzur kenti Malatya son 4 yıldır adeta Teksas’a dönmüş vaziyette. Her gün olaylar, Kavgalar, Asayiş’in ciddi boyutlarda rahatsızlık vermesi, İnsanların artık sokaklarda gezerken güven problemi yaşaması, uyuşturucu, Mafya, hırsızlığın kol gezmesi bundan sonra son bulur diye bekliyoruz.
Geçmiş dönemlerde Malatya’da gece 3 te dahi tek başına bir bayan dahi güvenle dışarıda bir yere gidebilirken maalesef bugün 7 den sonra bizler bile dışarıda güvenle gezemez duruma gelmiş vaziyetteyiz.
Önceki dönem İl Emniyet Müdürümüz şimdi ise İçişleri Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Ömer Urhal’ın yaptığı çalışmalarla nasıl ki Malatya Huzur şehri olmuş, insanlar kendilerini güvende hissetmiş ise yeni İl Emniyet Müdürü Sayın Arif Çankal’ın atacağı adımlarla ve sihirli dokunuşlar, personel arasındaki bazı revizyonlar sonucu Malatya’yı yeniden Huzur kenti yapacaktır. Sayın Müdürümüze bu konuda güveniyoruz.
TÖRENLE YIKIM YAPMAK NE DEMEK
Malatya bu kadar yıkılmışlığın hüznünü yaşarken enteresan işlerde olması dikkatlerden kaçmıyor. Bostanbaşı bölgesinde dinamitle yıkılan binaları törenle izleyerek yıkmak ta neyin nesi. Ev sahiplerine yıkımı izlettireceğinize oraya ruhsat verenleri, beton firmalarını, yapı denetim firmalarını, belediye imar komisyonunu götürün onlara işte eseriniz diye ibreti âlem için izlettirin.
Vatandaşların evi gitmiş birde bunlara evlerinin yıkımlarını izlettirmek hiç olmadı. Suçu ve kusuru olanlara izlettirin ki bir daha hata yapmasınlar.
ORTA HASARLI BİNALAR NE OLACAK?
7 aydır net bir açıklama yok. Bu orta hasarlı binalar her gün artçı depremlerde zaten ciddi olarak etkileniyor. Vatandaşlarda belirsizlikten dolayı ne yapacaklarını şaşırmış vaziyetteler. Güçlendirilecek mi yoksa yıkılacak mı?
Orta hasarlı binalarda Elektrik, Su ve Doğalgaz abonelikleri iptal edilmeye başlandığı halde yıkılıp yıkılmayacağı resmi olarak açıklanmadığından belirsizliğini koruyor. Yarın vatandaşa güçlendirin denilse yeniden abone mi olunacak?
MALATYA’DA SİYASİLER VE YETKİLİLER NET OLSUN
Malatya’da ticaret dönsün deniyor ama halen Bakırcılar Pazarı inşaatı hariç yapılan bir şey yok. Sebze Meyve hali esnaflarına yer tahsisi ne olacak? Balıkçılar nerede faaliyet gösterecekler. Emeksiz ve Akpınar arasındaki yapılaşma hangi proje kapsamında olacak? Hak Sahipleri kendileri mi yaptıracak yoksa Devlet yapıp teslim mi edecek?
Malatya’nın artık panayır görüntüsünden kurtulması gerekiyor. Bunun da çözümü Belediyeler, Kurum, Kuruluş, Oda ve Borsalar, Malatya’nın önemli Ailelerin büyükleri ile siyasilerin bir araya gelerek ortak akılla hareket etmelerinden geçiyor. Ancak o zaman Malatya ayağa kalkar…
Gün eleştirme günü değil gün birlik ve beraberlik içerisinde kenetlenerek hareket etme günüdür. Gün Malatya'yı yeniden ayağa kaldırma geleceğe hazırlama günüdür...
Malatya'yı ayağa kaldıracak olan Yine Malatyalıdır. Bunun haricinde kendine vazife çıkarmak isteyip gazel okuyanlarda yerlerine oturmalıdır.
