Muş'ta Bir Can Dostu: Fatih Seven

Muş'ta güzel bir dostla tanıştık, adı Fatih Seven. Ben ve dostum Gazeteci Arkadaşım Kayhan İnceoğlu ile Doğu Anadolu turundaydık, bir tanıdığın tavsiyesiyle vardık Muş'a.

Muş'ta güzel bir dostla tanıştık, adı Fatih Seven. Ben ve dostum Gazeteci Arkadaşım Kayhan İnceoğlu ile Doğu Anadolu turundaydık, bir tanıdığın tavsiyesiyle vardık Muş'a.

Fatih Seven, o güzel memleketin insanı “Burası Muş'tur, yolu yokuştur” derler ya, işte oranın candan bir insanı. Hem hayvancılıkla uğraşır hem de bölgede sakatat ticareti yapar. Amma gel gör ki, bu adamın asıl özelliği işinde değil, gönlündedir.

Doğu insanı candır derler ya, işte bu laf Fatih Seven gibi insanlar için söylenmiş. Biz Malatya'da da böyle büyüdük, misafiri baş tacı ederiz. Lakin Fatih Seven'in misafirperverliği, insanlığı bambaşka. Sözle anlatmak zor, ancak yaşamak lazım. Onu tanıdığım için ne kadar mutlu olduğumu anlatamayız. Şimdi Muş'ta bir kapımız var, bir dostumuz var.

Doğu insanı gönlü geniş olur, misafire evini açar, sofrasını kurar. Ama Fatih Seven gibi insanlar daha fazlasını yapar; yüreğini açar, seni kendi canı gibi görür. O sıcaklığı öyle bir hissettik ki, sanki uzun zamandır tanıyormuşuz gibi. Şimdi Muş bizim için sadece bir şehir değil, Fatih Seven sayesinde bir dost kapısı oldu.

Eskiden anlatırlar, Doğu'da misafir gelince evin en iyisi ona sunulur. Çünkü misafir bu topraklarda Allah'ın bir misafiri sayılır. Fatih Seven de işte bu kültürün yaşayan örneği. Bize gösterdiği ilgi, samimiyet, misafirperverlik öylesine içten ki, insanı bir kez daha düşünmeye sevk ediyor. Artık Muş'ta bir can dostumuz var.

Bu topraklarda insanlık, misafirperverlik anlatılmaz, yaşanır. Fatih Seven'in bize sunduğu bu sıcaklık, Doğu'nun ruhunu, insanlığını, yüreğini en güzel şekliyle anlatıyor.

REMZİ HAYTA- KAYHAN İNCEOĞLU -HABER

Bakmadan Geçme