Bir Allah Dostuna Yürekten Çağrı

'Veysel Karani Hazretlerinin Hırkası: Peygamber Aşkıyla Yanmış Bir Kalbin Sessiz Feryadı'

          Veysel Karani hazretleri… Adını duyduğunuzda içinizde bir sıcaklık hissettiren, gönülleri Allah ve Peygamber sevgisiyle dolduran bir zat. Yemen’in Karen Köyü’nde dünyaya gelen Veysel Karani Hazretleri, ömrünü çobanlık yaparak geçirdi. 

          Dünya nimetlerine iltifat etmeyen, gönlü yalnızca Allah’ın sevgisiyle dolu olan bu mübarek zat, asırlardır dilden dile anlatılan hayatıyla bizlere iman, aşk ve sadakatin en yüce örneğini sergiledi.

              Yıllardır hayalini kurduğum Veysel Karani Türbesi’ni ziyaret etmek, Bitlis’e gerçekleştirdiğimiz seyahatte nihayet nasip oldu. Gazeteci dostum Kayhan İnceoğlu ve yeğenim Mertcan Akın ile birlikte Siirt-Diyarbakır karayolu üzerinde, Baykan ilçesine bağlı Veysel Karani beldesinde bulunan bu mübarek mekâna adım attığımızda, maneviyatın derinliğine bir kez daha şahit olduk.

          Yüzyıllardır Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar, Veysel Karani Hazretleri’nin huzurunda dua etmek için bu dergâhta toplanıyor. Bu ziyaret, yalnızca fiziksel bir yolculuk değil, ruhlarımızı besleyen, kalplerimizi aydınlatan bir manevi yolculuktu.

ANA SEVGİSİ VE PEYGAMBER AŞKI

           Veysel Karani hazretlerinin  hayatı, annesine duyduğu derin sevgiyle örülü bir destandır. Rivayete göre, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sav) ile karşılaşmak için Medine’ye gitmek ister, ancak annesine olan düşkünlüğü, onu yarı yoldan geri çevirir. Bu fedakârlığı, onun Peygamberimiz’in gözünde ayrı bir yere sahip olmasına vesile olur. 

           Hazreti Muhammed (sav), Veysel Karani’nin bu sadakati ve annesine gösterdiği sevgi karşısında ona hırkasını hediye eder. O hırka ki, insanlık tarihinin en büyük sembollerinden biridir; sadece bir kumaş parçası değil, aşkın ve teslimiyetin en büyük nişanıdır.

        Karani Hazretleri, dünya nimetlerine sırtını dönen, yalnızca Allah’a yönelen bir derviş olarak halkın gönlünde taht kurmuş bir zattır. Hayatı boyunca sade ve mütevazı bir yaşam sürmüş, dünya işlerinden el etek çekmiş, yalnızca Allah’ın rızasını aramıştır. Hazreti Ali’nin hilafeti döneminde, İslam uğruna can vermiş ve şehit olmuştur. Bugün Veysel Karani Türbesi’nde dua edenler, onun ruhuyla bir nevi yolculuk yaparak manevi huzura erişirler.

VEYSEL KARANİ HAZRETLERİNİN EFSANESİ

        Veysel Karani Hazretleri’nin hikâyesi, sadece bir yaşam hikâyesi değil, aynı zamanda ilahi bir aşkın sembolüdür. O, Allah’a olan derin bağlılığı ve Peygamber Efendimiz’e duyduğu aşk ile öne çıkar. Veysel Karani, dünyaya ait olan her türlü hırstan ve mal mülkten uzak durmayı, sadece Allah’a yönelmeyi seçmiştir. Onun bu duruşu, bugün de bizler için bir yol gösterici, bir rehberdir.

         Bir rivayete göre, Hazreti Muhammed (sav) Veysel Karani için şöyle buyurmuştur: “O öyle bir kuldur ki, siz onu göremezsiniz; ama o, sizin dualarınızı duyar ve sizin için dua eder.” Bu sözler, Veysel Karani’nin manevi derecesinin ne denli yüksek olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatır.

BİR ALLAH DOSTUNA YÜREKTEN ÇAĞRI

            Veysel Karani’nin hayatı boyunca gösterdiği sabır, teslimiyet ve sadakat, bugün bizler için bir ibret vesikasıdır. Dünyanın koşuşturmacası içinde kaybolduğumuzda, bu büyük zatın hayatına dönüp bakmak, aslında bizlere Allah yolunda nasıl sabırlı ve teslimiyetli olmamız gerektiğini hatırlatır. Onun yüreğindeki Peygamber sevgisi, her daim rehberimiz olmalıdır.

        Bugün Veysel Karani Türbesi’ne adım attığınızda, sadece dua etmekle kalmazsınız; aynı zamanda ruhunuzun derinliklerinde bir sükûnet ve huzur bulursunuz. O dergâh, adeta bir sevgi bahçesi gibidir. Her köşesi, Allah aşkının çiçek açtığı bir mekândır. O çiçekler, dualarla sulanır, gözyaşlarıyla büyür.

        Şairlerin dizelerine ilham veren Veysel Karani için söylenen şu ilahi, onun derin manevi hayatını ve Allah aşkını en güzel şekilde özetler:

“Veysel Karani, aşkın pınarı,

Yüce bir dağ gibi sabırla durur,

Hırkasında saklı peygamber nuru,

Allah aşkıyla yanar durur.”

Veysel Karani Hazretleri’nin hayatı, Allah’a ve Peygamber’e duyulan aşkın en saf, en içten örneğidir. Bizler de bu yolda ilerlerken, onun sabrını, teslimiyetini ve sadakatini örnek almalıyız. Veysel Karani’yi anlamak demek, Allah’a giden yolda her türlü dünyevi bağı koparmak, yalnızca O’nun rızasını aramak demektir.

        Bu mübarek zatın türbesinde edilen her dua, göklere yükselen bir feryat gibi yankılanır. Her bir ziyaretçi, Veysel Karani Hazretlerinin ruhuyla buluşarak kalbindeki yüklerden kurtulur, Allah’a daha yakın olur. Türbeye adım atan her gönül, manevi bir huzura kavuşur.

        Veysel Karani Hazretleri, bizlere bıraktığı manevi mirasıyla her daim gönüllerimizde yaşamaya devam edecektir. Onun hikâyesi, yalnızca bir hayat değil, bir yolculuktur; Allah’a varan, peygamber sevgisiyle dolu bir yolculuk…

YEMEN ELLERİNDE VEYSEL KARANİ

Yemen ellerinde, Veysel Karani,

Gözlerim yolunda, hasretin var.

Baktım yıldızlara, seni andım,

Herbir gök kubbede, adın var.

O bir Allah dostu, gönül pınarı,

Her anı aşk ile dolup taşar.

Annesine düşkün, vefa timsali,

Veysel Karani, ebedi yar.

Seni unutmam ben, canımın canı,

Her yerde hatıra, ismin var.

Yemen ellerinde, şehit oldun,

Sonsuz aşkınla, yüreğim yar.

REMZİ HAYTA- KAYHAN İNCEOĞLU YAZDI- MALATYA FLAŞ HABER-MALATYA DERİN HABER

……………………………..


 

Bir Allah Dostuna Yürekten Çağrı

Bakmadan Geçme