Ruhsuz adam, Ruhsuz Malatya

 Malatya'yı bu hale getirenler adalet önünde hesap vermeden milletin vicdanı rahat etmez ve bunu unutmaz.

       Türk Ocakları Malatya Şube Başkanı Nadir Günata 5 Şubat'ta meydana gelen ve Malatya'da büyük yıkıma sebep olan Yüzlılın felaketi Depremlerin Malatya'daki yansımalarını ve sebep olanları tüm gerçekliğiyle kaleme alarak sosyal medya hesabından paylaştı. 

        Günata yazısında; " Dün itibariyle Malatya’dan İstanbul’a geldim. Depremin acı tablosunu görmek için çoğu yeri yeniden gezdim eski milletvekili kardeşim Miraç Akdoğan da benim Malatya da olmam sebebiyle göreyim diye geldi ve beraberce çoğu yeri dolaştık. Tablo meydanda bu bir depremden ziyade büyük bir afettir.

       Çok şeyi kabul ediyoruz kader, alın yazısı da biz niye tedbirimizi almadık da bu kadar can enkaz altında kaldı. Babasız, anasız kuzular, yıkılan ve dağılan yuvalar... Sorumlu yok ortada. İkibinden sonra gelen belediye başkanları bir hizaya çekilsin ve yaptıklarının hesabını versin.O günden bugüne ahbap çavuş ilişkileriyle belediye yönetenler itibarsızlaştırılmalı.

         Meydanlara çıkmamalı ve adalete hesap vermelidir. Kırk elli senelik emeklerimiz kırk saniyede yok olduğu gibi her şey gitti. İnsanımız kendi ülkesinde garip kaldı, başkasının minneti altında yaşamaya mahkûm kaldı. Yıkılmış virane olmuş sokaklar, enkaz yığınlarıyla tanınmaz hale gelmiş caddeler, benliğini ve ruhunu kaybetmiş bir Malatya, geceleri ıssız ve korku salan bir ortam da kendi işlerini bırakamayıp mecburen Malatya da kalan parmak sayısı kadar arkadaşla, bir iki lokanta türü yerler ve bir kaç mağazamsı yerle kendine gelmeye çalışan Malatya’yı görmek bizi duygularımız ve gözyaşlarımızla baş başa bıraktı.

          Ehliyetsiz ve liyakatsiz yöneticilerin önümüzde başka seçenekler olmadığı için kötünün iyisi diyerek seçtiğimiz sorumsuz siyasilerle dar günde zor günde görünmesi gereken insanların ortadan kaybolmuş olmaları elbette bizi ziyadesiyle hayal kırıklığına uğratıyor. Bu günler geçecek inşallah. 

       Biraz çetinde olsa bu günleri atlatacağız ama Yaramız derinde kalacak. Belki daha güzel bir Malatya olacak ama bu işe çokbilmiş siyasiler baskı kurarak ben dedim oldu gibi bir mantıkla yeni Malatya’yı tadil ve tanzim etmeye kalkarlarsa vay halimize. Bu işin uzmanları konusunda nam yapmış Jeologlar, Çevreciler, Şehircilik uzmanları top yekûn el atmazsa biliniz ki gelecek zaman geçmişten daha da kötü olur. Bu dönem insanları Devletiyle buluşturma, Devletin de gülen yüzünü milletle paylaşma dönemi olduğu unutulmamalıdır. Sadece Devlet değil bu ülkenin kaymağını yiyen ve Devletten beslenen insanların ellerini ceplerine atma dönemidir.

        Malatya’nın zenginlerinin Festivalde olduğu gibi bu günde acı günümüzü yerinde paylaşmak ve Malatya’nın son halini yerinde görmeleri günüdür. Yoksa davulun sesi uzaktan hoş gelir.

       Bizim gidecek yerimiz yok, Malatya’dan ayrılmakta yok. Ancak belli bir süre çocukların kendine gelmesi, okullarından ayrılmamaları için git gel yapabiliriz bu gayet normal ama Malatya’nın sahibi olan ve bizi görmeye alışmış insanları yalnız bırakamayız.

        Malatya dostlarla güzel, Malatya kendini Malatya ya adayanlarla güzel.Huzur şehri Malatya Hüzün şehrine dönmüş onu geçmişine döndürmek bizim elimizde ama

           Malatya’yı bu hale getirenler adalet önünde hesap vermeden milletin vicdanı rahat etmez ve bunu unutmaz.

          Milletimizin Devletimize bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Allaha emanet olun. Aşağıdaki resim Bostanbaşı Kayalar Sokak bizim doğduğumuz ev sonuç ortada."
 

Bakmadan Geçme